18.1.10

geçen yaz yazmışdım okuyanlar hatırlar şimdi okuyorumda hiç mi değişmez?

Bu aralar hüzünlü şarkılardaki gibi istanbul. Can alıcı bir güzellikte fakat yorgun hüzünlü. Bahar geldi geçti koca bi şehirdende biz halen sonbaharı yaşıyoruz sanki. Çınar ağacındaki yapraklar gibiyiz rüzgarla birer birer dökülen savrulan. Kökleri sağlam her mevsim yeni yeniden dirilen koca bir çınar düşle ; üstünde bülbülleri olan dalları gökleri kucaklayan , gölgesindeki çimleri gözün alabildiğine yeşil, küçük bir çocuğun hayali salıncak kurulu olsun dallarında şen kahkahaları hala orada dursun silme izleri bırak. Yaprakları canlandır gözlerinde bizler gibi kuru sarı sonbahar geçmiş üzerinden belli ,yorgun heran tutunduğu yeri bırakacak gibi zayıf. Şimdilerde hep kendimi o yapraklar gibi görüyorum. Küçük bir çocuğun kahkahaları var kulaklarımda git gide uzaklaşan bir tınıyla , birazda anılar var her geçen gün çoğaldıkça çoğalan ama artık bülbül ötmüyor çıplak dallarında yalnız hatıralar kaldı ruhunda.

ilaveten ;

mevsimler geçiyor birer birer sonbahar olmuş mevsimlerden. Yağmur damlaları ıslatıyor dalları belli olmuyor gözyaşları. kışı seviyorlar belli donmak güzel hissedememek birşeyleri iyi. lodos esiyor ağır ağır sürüklemeye çalışırcasına. gökten delicesine yağan yağmurlar yeni dinmiş toprak kokusu duyuluyor ağırdan şehir yıkanmış temizlenmiş ve denizin kokusuda geliyor hafiften yosunlu. Biraz soğukmu sanki ne ama iyi iyi böyle iyi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar